ROUND SPERMATID INJECTION ( ROSI) , Türkçe olarak yuvarlak hücre enjeksiyonu anlamına gelir. Spermatogenez sonrası oluşan haploid hücre grubudur. Bu hücrelerin seçilerek oosit sitoplazması içerisine mikroenjeksiyonu bu tekniğin uygulamasıdır. Sa ve Sb dönem intrasitoplazmik mikroenjeksiyonlar bu tekniğin içerisindedir.
ELONGE SPERMATID INJECTION (ELSI) , Türkçe olarak ovalleşmiş, uzamış şekle sahip, yuvarlak hücrelerin daha ileri formlarının, oosit sitoplazması içerisine mikroenjeksiyon uygulamalarının kısaltmasıdır. Spermatogenez sonrası oluşan yuvarlak hücrelerin , geçirdikleri metamorfoz (spermiogenez) süreci sonrası oluşan sperm öncesi hücre grubudur. Aslında yuvarlak hücreden daha olgun ve sperm fizyolojisine daha yakın olmaları nedeni ile ROSI uygulamasından daha fazla gebelik şansı olan bir uygulama olmasına rağmen , bu hücre grubunda gelişim duraksamasının daha fazla görülmesi nedeni ile dejenereolup canlılığını yitirmiş hücrelerle birlikte yüksek oranda DNA hasarının gözlenmesi, ELSI işleminin şansını azaltmaktadır.
ROUND SPERMATID NUCLEAR INJECTION (ROSNI), yuvarlak hücrelerin nüklear kısımlarının ayrıştırılıp oosite enjeksiyonu anlamına gelir. Bu teknik ile ROSI tekniğinin sahip olduğu bazı dezavantajların giderilmesi nedeni ile klinik sonuçlarının daha başarılı olduğu gözlenmiştir.Nüklear kısmın ayrı olarak verilmesi erkeğe ait kromozomal materyalini kendini ortaya koyabilmesini kolaylaştırdığı gibi nüklear bölgenin çevresinde yer alan sitoplazmada döllenmeyisağlayan organelleri içerir.
Normalde vücut hücreleri 46 kromozom (23+23), olgun ve yeni nesili meydana getirebilmeye hazır gamet hücreleri ise 23 kromozomludur. 23 dişiden gelen tek kromozom seti ile (n=23, haploid), 23 erkekten gelen (n=23, haploid) kromozom bir araya gelerek yeni hücreyi yani (n=46) , diploid hücreyi oluşturur.
Yıllarca uygulanan ROSI uygulamalarında seçilen yuvarlak hücreler oositin sitoplazmasına enjekte edilmekteydi. Yuvarlak hücre mikroenjeksiyonunda kullanılan mikropipetlerin iç çaplarının geniş olması nedeni ile oosit zarı ve sitoplazmasına verdiği zarar, ROSNI amaçlı hazırlanmış çok daha dar iç çapa sahip mikroenjeksiyon pipetleri ile azaltılmış ve daha az travma vererek daha az zarar veren bir işlemkabileyeti kazanılmıştır, aynı avantaj yani nesil ROSI işlemlerindede bir avantaj olarak başarının artmasına sebep olmuştur. ROSI uygulamasında karşılaşılan bir başka problem, yuvarlak hücre nükleusu çevresindeki yoğun ve fazla miktardaki sitoplazma erkek pronükleusunun kendini ortaya koyabilmesini güçleştirmektedir. Yeni nesil hibrit materyalde hem ileri yuvarlak hücreler seçilmekte hemde bu hücreler enjeksiyon öncesi yuvarlak nüklear yapılarından ayrıştırılıp kalan tüm sitoplazma ile birlikte pipetin içinde korunarak enjekte edilirler. Bu protokolde doğru hücrelerin seçilmesini sağlayan dörtlü enzimatik ayrıştırma (Collagenasetype-IV , Erytrolysis, Trypsin ve DNAse ) ile daha etkili ortaya konabilen hücreler oosit başına en az 100-150 olacak şekilde toplanıp , sitoplazma ve nüklear bölgeler ayrılıp gene birlikte olacak şekilde , öncesinde elektrik stimulasyonu ile uyarılmış olgun oositler içerisine transfer edilir.
Kullanılan hücrelerin olgun olmaması nedeni ile genetik aktarım sorunları ve epigenetik aktivasyon problemleri nedeni ile (seçilen hücrelerin enzimalaktivasyonu , sentriol oluşum problemleri gibi) sperm hücresi kadar başarı sağlanamamaktadır, bununla birlikte uygulama protokollerinde sağlanan gelişimler, uygulamayı yapan kişilerin tecrübeleri geliştikçe bu teknik ileride daha iyi sonuçlar sağlanabilmesi mümkün olabilecektir.
Ejakülat hücreleri bilindiği gibi onları koruyup vücut içindeki hareketlerini sağlayan seminal plazma içerisindedir, yoğun protein içeren bu sıvı olgun sperm hücrelerini koruyup transfer etmek için organize olmuş bir sıvıdır. Spermatid hücreleri ejakülat sıvısından izole edilerek işleme alındığında maalesef testikülerspermatidler ile aynı reaksiyonları verememektedir, buna rağmen bu hücrelerle olan deneme ve çalışmalarda sürdürülmektedir.
Hücrelerin dondurularak çözülmesi bu hücrelerin birden fazla denemede kullanılması amaçlı , hastanın tekrar testiküler operasyona maruz kalıp maddi manevi yorulmasınına engel olup , hücrelerin -1960C’de saklanmasını sağlayan bir tekniktir, ayrıca dondurup çözme hiperosmotik uyarım sağladığı için nükleus-sitoplazma ayrıştırma işlemini kolaylaştırır. Fakat bu hücreler sperm hücrelerinden daha farklı yapıda olmaları nedeni ile özellikle çözme sonrası bu hücrelerin tekrar bulunup seçilmesi çok büyük tecrübe ve sabır gerektiren bir işlem olarak büyük önem kazanmaktadır.
Preimplantasyon Genetik Tanımlama (PGT) işlemi özellikle ROSI işleminde büyük önem kazanmaktadır, bu hücrelerin genetik aktarımında oluşabilecek sorunların bu teknik ile saptanabilmesi ve sağlıklı embriyoların seçilerek transfer edilebilmeleri işlem başarısını arttırabilmek ve sağlıklı gebelik sağlanabilmesi için büyük önem taşımaktadır.
Spermatogenetik hücreler yoğun somatik hücre birikimlerinin içinde bulunmaları nedeni ile açığa çıkabilmeleri amaçlı farklı enzimler eşliğinde (Collagenasetype-IV , Erytrolysis, Trypsin ve DNAse ),inkübasyonlar, sentrifugasyonlar ve sedimentasyonlar eşliğinde açığa çıkarılmaktadırlar.Bu konuda hücre biyolojisini iyi bilen , tecrübeli bir ekibin varlığı çok büyük değer taşımaktadır.
Yeni nesil (Tanakamethod) ROSI uygulamalarında, işleme uygunspermatid tanımlaması ve seçimi çok büyük önem kazanmaktadır. Hem ayrıntılı semen analizlerinde hemde işlemi uygularken seçimi yapılan hücre özellikleri başarılı sonuçlar için altın anahtar sayılabilir . Tanımlama işlemi Hoffmanmodülatörlü faz kontrast optik sistem ile gerçekleşir (x400). Bilindiği gibi spermatidlerspermatogenezin son aşama hücreleridir. Roundspermatid sonrası hücreler spermiogeneze uğrayarak metamorfoz geçirirler, sitodiferansiyasyon adı altında gerçekleşen sitoplazmik olgunlaşma dönemi başlar. Bu dönemdeki tanımlama ve farklılaşmayı sağlayan metamorfik değişimlerin karekterizasyon özelliklerine göre kodlandırılır. Spermatid hücreleri, inverted mikroskobun 3 boyutlu görüntüleme sisteminde kontrol edilerek sınıflandırılır (ıslak preperattaki gözlem çok kıymetli olması açısından, ve eğer sperm hücresi rastlanması durumunda örneğin dondurulması gerekliliğinden dolayı bu gözlem yöntemi tercih edilmektedir). Mevcut hücreler şekil, büyüklük, hücrelerin içerdiği sitoplazma miktarı ve oluşan kuyruk yapısına göre sınıflandırılmak suretiyle isimlendirilirler. Öncelikle vücut hücreleri tanımlanarak bu sınıflandırmanın dışında tutulurlar:
Daha detaylı açıklaması için lütfen tıklayınız.
Seçilen hücreler hücre sayısı ve yoğunluğuna göre hesaplanılarak birkaç kez dondurularak saklana bilmektedirler.